Allah’ın rızasını kazanmak için neler yapmalıyız?

“Karınca, ağzına lokmayı almak için çalışır, uğraşır, yorulur en sonunda lokmayı ağzına alır… Fakat tam yutacağı anda, onu gözetleyen kuş , karıncayı yutuverir…”

Ölüm, her an tepemizde bizi yutmak için, o kuş gibi bekliyor. Bizler ise çeşitli dünyalık meşgaleler içerisindeyiz. Ölüm bizi her an yakalayabilir. Şu an bile. Zaman; vakit kaybedilecek, boş durulacak, eğlenilecek, uyuyacak, gaflet içinde olunacak zaman degil. O yüzden; önce kendimiz , daha sonra ailemiz -çevremiz , müslümanlar ve tüm insanlığın iyiliği için seferber olmalıyız.

***

1) KENDİNİZ :

İtikadınızı yeniden gözden geçirip, gerekirse yeniden iman ediniz.
Bunun için sahih kaynaklara başvurunuz.

Okumaya devam et

Kuran-ı Kerim’den seçme dualar

l- “Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.” ( Bakara- 28 )

2- “Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahirette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru.” ( Bakara- 201 )

3- “Ey Rabbimiz Unutursak veya hataya düşersek bizi hesaba çekme(yarlığa).Ey Rabbimiz Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme.” ( Bakara- 285 )

4- “Rabbimiz Bizim gücümüzün yetmediği işlerden bizi sorumlu tutma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Çünkü sen mevlamızsın. Kâfir kavimlere karşı bize yardım et.” ( Bakara- 286 )

Okumaya devam et

İhlas ve riya

İhlas; Cenabı Hakka karşı yapılan dua ve amellerde, sırf Allah”ın rızasını gözetmektir. İhlasın zıddı ise riya ve gösteriştir. Dinimiz, yapılan dua ve ibadetlerde ihlas ve samimiyete, inanç ve tevazuya büyük önem vermiş, riya ve gösterişten sakındırmıştır.

Peygamber Efendimiz (S.A.) bir Hadislerinde söyle buyurmuştur.

” Ey insanlar! Amellerinizi sırf Allah rızası için yapınız. Şüphesiz Allah (c.c) yapılan amellerden halis olmayanı ve kendi rızası için yapılmayanı kabul etmez”

Başka bir rivayette ise ; “Gerçekten Allah (c.c) amellerden sadece halis olanını ve yüce rızası istenerek yapılanını kabul eder” buyurmuştur. Öyle ise yapılan ibadetler birtakım dünyevi menfaatler veya boş heva ve hevesler için olmamalı, sadece Cenabı Mevla”nın kulluğunu ve rızasını kazanmak için olmalıdır.  Yüce Mevla Tövbe suresinin yetmiş ikinci Ayetinde şöyle buyurmaktadır:  “Allah, mü’min erkekler ile mü’min kadınlara ağaçları altından ırmakları akan mekanları, orada daim kalmak üzere  vaad etmiştir. Aden mekanlarını ve (daha birçok) temiz, pak mekanlarıda vaad etmiştir” derken! “Allah’ın rızasını (hoşnutluğunu ve sevgisini) kazanmak bunların hepsinden daha büyüktür, işte en büyük feyiz ve necatta budur. ”  buyurmaktadır. 

İşte kurtuluş reçetemiz, “Lâ ilâhe illallah”

Lâ ilâhe illallah, Kelıme-i Tevhidinin anlamı; ‘’Allah’tan başka tapılacak kimse yoktur’’ anlamındadır. İslam dininin temel kurallarından birisidir. La ilahe illallah Muhammedün Rasulüllah demeyen (dil ile ikrar kalp ile tasdik  etmeyen ) kimse Müslüman olamaz.  Lâ ilâhe illallah kelimei tevhidini Muhammedün Rasulüllah kelimesi tamamlar. İkisi beraberdir. Hz Muhammed allahın kulu ve rasulüdür, (elçisidir) anlamındadır.

Kelime-i Tevhîd kalplerin pasını siler ve nurlandırır. Kelimei Tevhîd ile Allah’ı zikir ve Allahı zikir ile de kalplerin huzur ve  rahatı hakkında birçok ayetler ve hadisler mevcuttur.

Okumaya devam et

Ramazan ayının değeri nedir?

  • Oruçlunun uykusu ibadettir

Abdullah ibni Hars Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i EkremEfendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“Oruç tutan insanın uykusu ibadettir, susması da tesbih sayılır. İyilik ve ibadetlerine kat kat sevap verilir. Duası kabul olunur, günahları da affedilerek silinir.” [Kenzü’l-Ummal, 3:327]

Ebu Mes’ud el-Gıffari Radiyallâhu Anh anlatıyor: Bir gün Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellemden işittim. Ramazan’ı tebrik ettikten sonra buyurdular ki:

“Eğer ümmetim Ramazan ayının kıymetini, şerefini ve önemini hakkıylabilmiş olsaydı, bütün bir yılın Ramazan olmasını temenni ederdi.” [et-Tergib ve’t-Terhib, 2:102] 

  • Oruçluya hesap sorulmaz

Ebu Melike Radiyallâhu Anh, Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu AleyhiVesellemin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:

“Şu üç kişi rızıklarını helalinden temin ettikleri zaman âhirette hesaba çekilmez. Oruç tutan, sahura kalkan, Allah yolunda cihateden.” [Kenzü’l-Ummal, 3:328] 

Rahat oruç tutmanın dört yolu

Rahat oruç tutmanın dört yolu vardır. Peygamber efendimizin bu konuda tavsiyeleri var.

Bunlar;
Deylemî’nin Enes ibni Mâlik Radiyallâhu Anhtan rivayet ettiği bir hadiste ise Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem orucun rahat yolunu tavsiye ederek şöyle buyururlar:

“Dört şey yapan kişi orucu gayet rahat tutar: İftarı su ile açması, sahuru terk etmemesi, öğle istirahatını terk etmemesi, güzel koku kullanması.” (Râmûzu’l-Ehâdîs, Hadis no: 957)

İtikâf ibadeti

  • İtikâf ne demektir?

İtikâf kelime olarak “hayır veya şer ne olursa olsun bir işe bağlanmak, ayrılmamak” demektir. Dini bir terim olarak itikâf cemaatle namaz kılınan bir mescidde, oruçlu olarak ve itikâfa niyet ederek bulunmak demektir. Buna göre itikâf “Allahım beni bağışlamadıkça huzurundan ayrılmayacağım” demek olur.

Bu şekilde itikâf yapmak, Peygamberimizin (s.a.v) yaptığı bir uygulama olup Hanefilere göre sünnet-i kifayedir. Yani bir yerleşim yerindeki cemaat içinde bir kişinin yapmasıyla diğerleri sorumluluktan kurtulmuş olur. Bununla beraber durumu müsait olan daha çok sayıda ki de itikâfa girmesi çok faziletli bir davranış olur. İtikâf Şafiilere göre sünnettir.

  • İtikâfın amacı nedir?

İtikâfın amacı; Allah Teâlâ’ya yakınlaşabilmek için dış dünyadan sıyrılmaktır. Kalbi dünyevi meşguliyetlerden uzaklaştırmaktır. Onun keremine da yanmak ve rahmetine yakınlaşmaktır. İtikâf yapan kişi, mescidde geçireceği bütün zamanını ibadete ayırmış demektir.

Hadis meali, “Ramazan ayında on gün itikâfa giren kişi iki hac ve iki umre sevabı kazanır” [1]

  • İtikâf ne zaman yapılır?

Hadislerden öğrendiğimize göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v) ramazan ayının son on günü girince, gecelerini diğer gecelerine göre daha fazla ihya eder, aile fertlerini uyandırır ve kendisini daha çok ibadete verirdi. [2]

  • İtikâfın şartları nelerdir?

Ramazan ayında itikâfa girebilmek için Müslüman olmak, ergenlik çağına erişmiş bulunmak, akıllı olmak, (erkekler için) bir mescidde (kadınlar için bir evde) bulunmak, niyet etmek, oruçlu bulunmak, cünüp bulunmamak gerekir.

  • İtikâfın süresi ne kadar?

İtikâfın en az süresi fıkıh âlimlerine göre, herhangi bir zaman dilimi içinde geçen az veya çok süre demektir. Mescitte niyet ederek kısa bir süre oturmak da itikâf sayılır.

Hadis meali,  “itikâfa giren kişi için Allah Teâlâ cehennem ile arasına üç hendek mesafe koyar. Her bir hendeğin uzunluğu doğu ile batı arasındaki kadar mesafedir”. [3]

  • İtikâfın adabı nedir?

İtikâf süresince hayır konuşmak ve günah sayılacak işlerden kendini tutmak gerekir. İtikâfta olduğu müddetçe kişi, Kur’an-ı Kerim, hadis-i Şerif veya dini’ kitapları okuyabilir. Salât ve selam getirebilir. Zikir yapabilir, tefekkür edebilir. Allah dostlarının hayatlarından, kendi hayatı için örnekler araştırabilir. Bütün bunları yaparken, temizliğine özen gösterir.

Din bakımından özür kabul edilmeyen bir husus için mescidden dışarı çıkmaz. Lakin abdest ihtiyaçlarını gidermek, gusül abdesti almak bir özür kabul edilir. Herhangi bir meşru özrü olmadan mescidden dışarı çıkarsa itikâf bozulur. Mesela, hasta ziyaretinde bulunmak, cenazeye katılmak, alışveriş yapmak gibi…

  • Kadınlar nasıl itikâf yapabilir?

Kadınlar, itikâf ibadetlerini evlerinde namaz kılmak için ayırdıkları bir yerde yaparlar. Erkekler için mescidde geçerli olan bütün uygulama, kadınlar için de evlerinde geçerlidir.


Kaynakça;
1- Beyhaki, Şuabül iman
2- Buhari, Leyletül Kadr
3- El-Hakim, el-Müstedrek

İtikâf ibadeti

  • İtikâf ne demektir?

İtikâf kelime olarak “hayır veya şer ne olursa olsun bir işe bağlanmak, ayrılmamak” demektir. Dini bir terim olarak itikâf cemaatle namaz kılınan bir mescidde, oruçlu olarak ve itikâfa niyet ederek bulunmak demektir. Buna göre itikâf “Allahım beni bağışlamadıkça huzurundan ayrılmayacağım” demek olur.

Bu şekilde itikâf yapmak, Peygamberimizin (s.a.v) yaptığı bir uygulama olup Hanefilere göre sünnet-i kifayedir. Yani bir yerleşim yerindeki cemaat içinde bir kişinin yapmasıyla diğerleri sorumluluktan kurtulmuş olur. Bununla beraber durumu müsait olan daha çok sayıda ki de itikâfa girmesi çok faziletli bir davranış olur. İtikâf Şafiilere göre sünnettir.

  • İtikâfın amacı nedir?

İtikâfın amacı; Allah Teâlâ’ya yakınlaşabilmek için dış dünyadan sıyrılmaktır. Kalbi dünyevi meşguliyetlerden uzaklaştırmaktır. Onun keremine da yanmak ve rahmetine yakınlaşmaktır. İtikâf yapan kişi, mescidde geçireceği bütün zamanını ibadete ayırmış demektir.

Hadis meali, “Ramazan ayında on gün itikâfa giren kişi iki hac ve iki umre sevabı kazanır” [1]

  • İtikâf ne zaman yapılır?

Hadislerden öğrendiğimize göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v) ramazan ayının son on günü girince, gecelerini diğer gecelerine göre daha fazla ihya eder, aile fertlerini uyandırır ve kendisini daha çok ibadete verirdi. [2]

  • İtikâfın şartları nelerdir?

Ramazan ayında itikâfa girebilmek için Müslüman olmak, ergenlik çağına erişmiş bulunmak, akıllı olmak, (erkekler için) bir mescidde (kadınlar için bir evde) bulunmak, niyet etmek, oruçlu bulunmak, cünüp bulunmamak gerekir.

  • İtikâfın süresi ne kadar?

İtikâfın en az süresi fıkıh âlimlerine göre, herhangi bir zaman dilimi içinde geçen az veya çok süre demektir. Mescitte niyet ederek kısa bir süre oturmak da itikâf sayılır.

Hadis meali,  “itikâfa giren kişi için Allah Teâlâ cehennem ile arasına üç hendek mesafe koyar. Her bir hendeğin uzunluğu doğu ile batı arasındaki kadar mesafedir”. [3]

  • İtikâfın adabı nedir?

İtikâf süresince hayır konuşmak ve günah sayılacak işlerden kendini tutmak gerekir. İtikâfta olduğu müddetçe kişi, Kur’an-ı Kerim, hadis-i Şerif veya dini’ kitapları okuyabilir. Salât ve selam getirebilir. Zikir yapabilir, tefekkür edebilir. Allah dostlarının hayatlarından, kendi hayatı için örnekler araştırabilir. Bütün bunları yaparken, temizliğine özen gösterir.

Din bakımından özür kabul edilmeyen bir husus için mescidden dışarı çıkmaz. Lakin abdest ihtiyaçlarını gidermek, gusül abdesti almak bir özür kabul edilir. Herhangi bir meşru özrü olmadan mescidden dışarı çıkarsa itikâf bozulur. Mesela, hasta ziyaretinde bulunmak, cenazeye katılmak, alışveriş yapmak gibi…

  • Kadınlar nasıl itikâf yapabilir?

Kadınlar, itikâf ibadetlerini evlerinde namaz kılmak için ayırdıkları bir yerde yaparlar. Erkekler için mescidde geçerli olan bütün uygulama, kadınlar için de evlerinde geçerlidir.


Kaynakça;
1- Beyhaki, Şuabül iman
2- Buhari, Leyletül Kadr
3- El-Hakim, el-Müstedrek

Ramazan’da verilen beş nimet nedir?

Cabir ibni Abdullah Radiyallâhu Anh, Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:

“Ümmetime Ramazan ayında beş şey ihsan edildi. Bunlar daha önceki peygamberlerin ümmetine verilmemişti.

1- Ramazan ayının ilk gecesi olunca Cenab-ı Hak onlara rahmetiyle bakar. Allah kime rahmetiyle bakarsa, onu hiçbir zaman azaba çarptırmaz.

2- Oruç tutanların ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur.

3- Gece ve gündüz melekler oruç tutanların bağışlanması için Allah’a yalvarırlar.

4- Allah o gün Cennetine emir verir ve şöyle buyurur: “Ey Cennet, kullarım için hazırlan, süslen. Dünya sıkıntılarından kurtulup Benim huzuruma ve ikramıma gelip istirahat etmeleri yaklaştı.”

5- Ramazan’ın son gecesi gelince de, Allah oruç tutan kullarının hepsini affeder.

Sahabilerden bir zat sordu: “Ya Resulallah, bu gece Kadir Gecesi midir?”

Peygamber Sallallâhu Aleyhi Vesellem “Hayır,” dedi, “bilmez misiniz, işçiler gün boyu çalışıp da işlerini bitirdikleri zaman ücretlerini almıyorlar mı?” [1]


Kaynakça;
1- et-Tergib ve’t-Terhib, 2:92

Ramazan’da verilen beş nimet nedir?

Cabir ibni Abdullah Radiyallâhu Anh, Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:

“Ümmetime Ramazan ayında beş şey ihsan edildi. Bunlar daha önceki peygamberlerin ümmetine verilmemişti.

1- Ramazan ayının ilk gecesi olunca Cenab-ı Hak onlara rahmetiyle bakar. Allah kime rahmetiyle bakarsa, onu hiçbir zaman azaba çarptırmaz.

2- Oruç tutanların ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur.

3- Gece ve gündüz melekler oruç tutanların bağışlanması için Allah’a yalvarırlar.

4- Allah o gün Cennetine emir verir ve şöyle buyurur: “Ey Cennet, kullarım için hazırlan, süslen. Dünya sıkıntılarından kurtulup Benim huzuruma ve ikramıma gelip istirahat etmeleri yaklaştı.”

5- Ramazan’ın son gecesi gelince de, Allah oruç tutan kullarının hepsini affeder.

Sahabilerden bir zat sordu: “Ya Resulallah, bu gece Kadir Gecesi midir?”

Peygamber Sallallâhu Aleyhi Vesellem “Hayır,” dedi, “bilmez misiniz, işçiler gün boyu çalışıp da işlerini bitirdikleri zaman ücretlerini almıyorlar mı?” [1]


Kaynakça;
1- et-Tergib ve’t-Terhib, 2:92